-
1 насыпать
насы́пать мешо́к пшени́цей — çuvala buğday doldurmak
насы́пь ку́рам ко́рму — tavuklara yem dök
он насы́пал мне в ру́ку немно́го се́мечек — (torbadan) avucuma biraz çekirdek akıttı
2) yığmakнасы́пать ку́чу камне́й — bir yığın taş yığmak
насыпа́ть плоти́ну — toprak (yığarak) baraj / bent yapmak
См. также в других словарях:
kaş — is., anat. 1) Gözlerin üzerinde kemerli birer çizgi oluşturan kısa kıllar Aşçıbaşı, kırçıl kaşlarını biraz daha çatıp karşıma çömeliyor. Y. Z. Ortaç 2) Kemerli ve çıkıntılı şey veya yer Altın yüzük yaptırdım, kaşı sensin sevdiğim Halk türküsü 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük